Bu Blogda Ara

15 Mayıs 2015 Cuma

Sevginin Gücü

Ilkel  bir toplumun sorunlu bireyleri olarak yine sinir bozucu bir günde daha birlikteyiz. Birbirimize katlanmak zorunda olmamız oldukça üzücü. Ben şahsen sizi sevmiyorum, sizin de beni sevdiğiniz söylenemez. En azından ortak bir noktamız var, birbirimizi sevmiyoruz. Bu kadar sevgisiz bir ortamda sevgiden bahsetmek benim için ilginç bir deneyim olacak. 3-5 kişinin okuduğu ve kimsenin paylaşmadığı bu ücra blogda size elimden geldiğince kötü hizmet edeceğim. Her şeyi hızla tükettiğimiz dünyamızda umursamazca ayaklar altına aldığımız sevgiyi bir de benden dinlemek isterseniz satırlarımı okumaya devam etmeniz yeterlidir. Size iç dünyamdan fazlasını vaadetmiyorum.

"Sevgi neydi? Sevgi emekti..." Bu hayatımda duyduğum en iğreç şey... Sevgi emek filan değil! Buna inanıp saçma bir yolda kendinizi heder etmeyin. Arabesk ruh hali bu toplumun en iğrenç hastalıklarından biridir. Sevgi nedir biliyor musunuz? Sevgi legodur. Iki lego birbirine nasıl oturuyorsa iki insan da ruhsal olarak öyle oturur birbirine, tık diye. Senin fazlalıkların ve boşlukların, onun boşlukları ve fazlalıklarıyla iç içe geçer. Seks de kabaca böyle bir şey değil midir? Birini seversin veya sevmezsin. Yıllarca emek verip kimseye kendini sevdiremezsin. Biraz sohbet etmek ve aynı ortamda biraz zaman geçirmek yeterlidir. Aşkı sevgiyle karıştırmamak gerek. Aşk kolanın içine mentos atmak gibidir. Şiddetli bir tepkimedir ama sonuç olarak hiç bir amacı yoktur. Aşk insanın kendi kendini kandırmasıdır. Insanlar bazen duygusal olarak boşluğa düşer, bazen dediğime bakmayın aslında insanlar sıklıkla duygusal boşluğa düşer. Aşk bu noktada varlığın hayata tutunma çabasıdır. Hayatta kalmak için bizi hayata bağlayan bir şeyler olmalı değil mi? Fakat aşk hayata bağlanmak için son çaredir. Köprüden önceki son çıkış. Etrafta bunca aşık olması ruh sağlığımızın da bir göstergesi. Lütfen ama... Aşktan bahseden şarkıların yarısından çoğunun klibinde kalçalarını sallayan kadınlar varken benden aşkı yüceltmemi beklemeyin. Ben beklentilerinizi karşılamak için yazmıyorun...

Insanlar sevdiklerini güzel görür. Güzellik bakan gözlerdedir sözünün mantığı da budur. Örnek vermek gerekirse pucca nick'li, malesef ki meşhur, o malum blog yazarı Marlyn Manson'a benzemesine rağmen güzel bulunuyor. Niye? Çünkü onu seviyorlar... Oysa ben Marlyn Manson'ı severim. Sanatını bedenine yansıtan, bunu yaşayan ve izleyiciye de yaşatan saygıdeğer biri benim için. Oysa pucca hayatı aşktan ibaret sanan, kalpli pijama giyen gerizekalı sevgi pıtırcıklarının meşhur ettiği birisi. Onlar kafayı kadın erkek ililşkileriyle bozmuşlardır. Onlarda ne bir zeka ışıltısı, ne de mantıklı bir hareket göremezsiniz. Onların beyinleri mühürlenmiştir. Onlar görürler, duyarlar ama anlamazlar. Şüphesiz onlar dünyaya fazlalık olarak geldiler. Bir de içinde büyük sevgi kütleleri olduğunu söyleyip duran salaklar vardır ki beyninin her bir hücresini cımbızle tek tek yolmak istersin. Şu satırlarda küfür etmemek için kendimi zor tutuyorum. Bu sebepten dolayı bu paragrafı burada sonlandırıyorum. 

Buraya kadar okurları elekten geçirdikten sonra kalanlarla hazinemi paylaşacağım. Sevgi nedir biliyor musunuz? Sevgi tamamlanmaktır. Sevgi içinizdeki boşluğun dolması, acılarınızın son bulmasıdır. Gerçek sevgiyi kesinlikle hissedersiniz. Yıllar geçtikçe insanın ailesinden gördüğü sevgi bile azalıyor. Etrafınıza bakın, dikkatle bakın. Sosyal medyayı inceleyin. Insanların "Lütfen beni sevin!" diye haykırdığını göreceksiniz. Bu sözlerimi yabana atmayın. Ben birinin beni gerçekten sevdiğini düşündüğüm için, hiç görmediğim, göremediğim bir kız uğruna her şeyi ardımda bırakıp Istanbul'a gelmiş biriyim. Eminim bir çoğunuz sevgi uğruna fedakarlıklar yapmıştır, aşk değil bu. Biz sevilme ihtimalini bile sevebilecek kadar sevgiye aç insanlarız. Birilerinin bizi gerçekten bütün kalbiyle, içten bir şekilde sevmesi mutluluğa açılan tek kapımız. Acılarımız bundan, göz yaşlarımız bundan, yorgunluğumuz bundan, yalnızlığımız bundan, acı kahkahalarımız bundan... Sevgi dünya üzerinde insanoğlunun manipule edemediği tek duygudur. Aşk denilen yapay olgularla üstü örtülse de herkes bir gün anlar; büyük aşk diye bir şey yoktur, gerçek sevgi vardır. 

Sevgiler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder